Hayaller, Engeller ve Kararlılık: Almanya Yolculuğumun En Zor Adımı

Veröffentlicht am 9. März 2025 um 11:59

Yurt dışına taşınmak sadece bir bavulu toplayıp gitmekten ibaret değil. Hele ki benim gibi köklerine bağlı, ailesine düşkün ama aynı zamanda özgürlüğüne de tutkulu biri için bu süreç, tahmin ettiğimden çok daha zorlu geçti. Karar vermek kolaydı ama hayata geçirmek bambaşka bir mücadeleydi.

 

Maddi olarak kötü durumda olmayan bir aileden geliyorum, ancak asıl zorluk hiçbir zaman para olmadı. Manevi destek, inanın, her şeyden daha önemli. Benim ailem, özellikle de annem, dünyayı her zaman güvensiz, tehlikelerle dolu bir yer olarak gördü. İki çocuğunu da yanından ayırmak istemeyen, onları koruma içgüdüsüyle hareket eden bir anne-baba. Üniversite bittikten sonra bir an önce devlette işe girmemi, “garantili” bir hayat kurmamı istiyorlardı. Onları suçlamıyorum. Onlara da bu öğretilmişti. Ama benim için hayat, tek bir güvenli limanda demir atmak değil, farklı kıyılar keşfetmek demekti.

 

Küçüklüğümden beri farklı bir şeyler yapma isteği hep içimde vardı. Ama bu sadece ülke değiştirmekle ilgili değildi. Kendimi ifade edebileceğim, içime sinen bir yol bulmaya çalışıyordum. Türkiye’de nerede, hangi işi yapmam gerektiğini bilmiyordum. Kalıplara sığamıyordum. Farklı olmak, farklı hayaller kurmak bazen yalnızlaştırıyordu. En çok da kendi ailem tarafından anlaşılmamak ağır geliyordu.

 

“Pes mi edeceksin?”

 

2020 yılı, her şeyin değiştiği yıldı. Üniversitenin son senesinde, pandemiyle beraber her şey eve kapanmıştı. Kendimi daha çok dinliyor, daha çok sorguluyordum. Gelecek kaygısı içimi kemirirken, bir yandan da hayallerimin peşinden gitmek istiyordum. Ama yalnızdım. Annem ve babam, her gün yurt dışına çıkmamın ne kadar yanlış bir fikir olduğunu anlatıyordu. Akrabalarımı bile devreye sokmuşlardı. Telefon açıp, bana Almanya’daki zorlukları anlatmalarını istiyorlardı. Ama ben her arayana aynı şeyi söyledim:

 

“Ben başarırım. Ben yaparım.”

 

İçimde bir fırtına vardı. Salona girdiğimde annemle babamın yargılayan bakışlarını görüp tekrar odama kapanıyordum. Sürekli uyuyordum, çünkü ne yapacağımı bilmiyordum. Onların desteğini alamamak canımı yakıyordu ama pes etmeyecektim.

 

Araştırmalara başladım. Ama bu sadece üniversite araştırması değildi. Almanya’ya gitmek için ne kadar paraya ihtiyacım vardı? Nerede yaşayabilirdim? Gittiğimde nasıl geçinirdim? Üniversitelerin ücretsiz olup olmaması, yaşamak istediğim şehrin iş imkanları, maliyetler… Bunların hepsini hesaba katmam gerekiyordu.

 

Kendime bir Excel tablosu oluşturdum. Üniversiteleri tek tek listeledim. Kabul şartlarını, başvuru tarihlerini, maliyetlerini yazdım. Web sitelerine girip tek tek inceledim. Bütün bunları tek başıma yapıyordum. Çünkü biliyordum, bu süreci benim yerime kimse yürütmeyecekti.

 

Ama hala kafamda onlarca soru vardı. “Almanya’ya gidersem nasıl iş bulacağım?” “Gerçekten yapabilir miyim?” “Ailem olmadan tek başıma ne kadar dayanabilirim?”

 

Bunların hepsinin cevabını zamanla bulacaktım. Ama ilk adımı atmıştım.

 

Ve işte bu adım, her şeyin başlangıcıydı.

Kommentar hinzufügen

Kommentare

Es gibt noch keine Kommentare.

Erstelle deine eigene Website mit Webador